12 Nisan 2020 Pazar

GÖLGE VE KEMİK ÜÇLEMESİ (The Shadow and Bone Trilogy)

GÖLGE ve KEMİK



Gölge Ve Kemik, uzun zamandır okuma listemde olan fakat bir türlü elimin gitmediği kitaplardan biriydi. Geçen aylarda eski baskılarını çok ucuza bulmam dolayısıyla elime geçince serinin ilk kitabını yani Gölge Ve Kemik'i okudum ancak beğendim mi tam emin değilim işte.

Kitabın fantastik dünyası çok farklı. Bir süre uyum sağlamakta zorlandım çünkü yazar evreni tanıtmaktansa konuya girip karakterleri maceradan maceraya savurmayı uygun bulmuş. Ancak ben bunu doğru bulmadım işte. Fantastik serilerin ilk kitaplarında var olan evreni yazarların kurguya yedirerek tanıtması taraftarıyım ben. Böylece hem kurguyu hem de evreni ilk kitabın sonunda öğrenmiş oluyoruz. Ancak dediğim gibi Gölge Ve Kemik de bu yoktu. Küçük ayrıntılara yer verilmese kurgu tam bir muammaydı.

Kitapta bir diğer sıkıntım ise karakterin çelişkili davranışları. Yani tamam ergen karakterlerin mantıksız davranışlarına alışkınız ama bu serideki iki karakterdi afedersiniz ama salaktı yani. ( Bu düşüncem hiç değişmedi hiç.) Kitabın benim için en iyi tarafı ise hiç kuşkusuz Karanlıklar Efendisi'ydi.

İçinde minnoş bir kalbi barındırsa da haysiyetsiz bir şerefsiz olan bütün kötü karakterlere bayılıyorum. Of şerefsiz, ahlaksız, bencil, sayko karakterler benim arşım sanırım. Muhtemelen bu seride aradığımı bulamayacağım ama seviyorum seni Karanlıklar efendisi :') #teamthedarkling


2. Okuma

( Yorum yazacaksam iki okumada da düşüncelerimi görün diye diğer yorumu hiç değiştirmeden ekledim. Bu yeni yorum 😂) Ya bir şey diyeyim mi ben kitabı zamanında okumamışım yüksek ihtimalle. Bazı kitapların zamanı vardır işte Gölge Ve Kemik o gruba giriyor. İlk okuduğumda akıcı olmamasından, konuyu anlamamaktan şikayetçiydim ama şimdi bir günde çok da rahat, anlayarak okudum. Hatta karakterlerden nefret ettiğimi bile düşünmüştüm. Malyen bir sıfır yenik başlamıştı. Şimdi o kadarda değil ya diyorum. Tamam ikisi de salak ama fantastik genç yetişkinlerin klişesi gibi bir şey salak karakterler bana göre. Neyse hala #teamthedarkling.




KUŞATMA VE FIRTINA 

"Kendine dikkat et, Nikolai," dedi Malyen sakin bir sesle. "Prenslerin de herkes gibi kanı akar."

Nikolai kolunu, üzerine toz konmuşçasına silkeledi. "Evet," dedi. "Onların kanı daha güzel elbiselerde akar."

Normalde serilerin ikinci kitaplarına yorum yazmak çok zordur. Çünkü ilk kitabın büyüsü kaybolmuş, kurgu asıl yere doğru giderken tuhaf bir durgunluğa, hareket etmeden hareket edebilmeye başlamış bir nevi ikinci kitap klişesine dönmüştür. Söyleyecek söz bulmak zordur çünkü aslında kitapta hiçbir şey olmamıştır. Sadece devam etmektir görevi. Ama Kuşatma Ve Fırtına bana o ikinci kitap klişesini yaratmadı. Tamam yine büyük olaya giderken olan durgunluk vardı ama bu kitap hakkında söyleyeceklerim daha fazla sanki.

Fantastik bir dünya var ortada ve bu fantastik dünya daha da güçlenmiş, en kötü karakteri daha kötü, en iyi karakteri daha iyi bir gibi benim en nefret ettiğim şeyi de yapmamış. Herkes bence kendince kötü ve kendince bencil. Kitabın bana bunu yansıtması da en iyi olayı diyebilirim.

Şimdi gelelim en esas konuya, aslında oturup düşündüğümde tamam sevdim ama karakterlerine asla tahammülüm yok bu kitabın. Mahalle yanarken birisi Zoya ve öpüşmek derdinde birisi de güvensizlik, eziklik çıtasını yükseltme derdinde. Ulan demezler mi adama sen bu kızla büyüdün, yanında her haltı yedin, kız kendini tamamen yalnız hissedip üstünde bu kadar yük varken mi kıskanmak, saçma bir sahiplenme hastalığına kapılmak aklına geldi. Allah'ın GERiZEKALISI, mal malyen yüzünden kitabı fırlatıp atayım mı yoksa Alina'yı sarıp sarmalayım mı bilemedim. Onunla birlikte üzüldüm, kırıldım. Ama onun gibi affedemem ben Malyen'i. Leş ve ezik erkek karaktere zerre tahammül edemiyormuşum ben bu kitapta kesin olarak anladım bunu.

Hala içimde bir umut Karanlıklar Efendisi'nin aslında çok iyi çok minnoş adeta bir sevgi pıtırcığı olduğu hayalini kuruyor ama ikinci erkek karakter aşkımı Nikolai de kullanıp Mal Malyen'i öldü kabul ediyorum an itibariyle.

Ve son olarak hala #teamthedarkling . Yak yık ortalığı haşin yarim.



ÇÖKÜŞ VE YÜKSELİŞ

"Aleksander," diye fısıldadım. Bir çocuğun adıydı bu. Artık kullanılmayan. Neredeyse unutulmuş."


Bir seriyi karakterlerine göre değerlendirmek benim en nefret ettiğim özelliklerimden birisi. Düzeltmek için hiçbir şey yapmamakla birlikte okuduğum her kitapta bu olay daha da katlanıyor sanki. Çöküş Ve Yükseliş ise zirvesi oldu bana göre. Çünkü kitabın ana karakterlerine zerre saygım, sevgim yok. Hepsini tükettiler sağ olsunlar.

Serilerin final kitapları genellikle hareketli olur. Çünkü ikinci kitabı olağan bir durgunluğa erişmiştir ve kurgunun heyecanlı olması gerekir. Ama Çöküş Ve Yükseliş de bu yoktu. Olabildiğince yavaş ve doyurucu işlendi kurgu. Yavaşlıkta bir sorunum yok hatta bu olayı sevdim bu seride. En başından dediğim gibi benim en büyük sorunun maalesef bu serinin karakterleri.

Bana deselerdi ki, Büşra en nefret ettiğin tüm özellikler bir karakter de toplanmış hatta bir de ana karakter olmuş bu herif, bu seriye zerre dalmazdım. Ama şöyle bir şey var ki evreninin iyi yaratıldığını o kaotik ortamı çok sevdiğimi açık yüreklilikle söyleyebilirim. Hatta bir ara keşke bitmese bir kitap daha rahat okurdum diye düşündüm. (malyene rağmen). MALyen demişken ona verilen misyona zerre tahammül edemedim. Sadece aklamak için yapılmış onlarca şeyden biriydi. Yazarın torpilli karakteriydi zaten geçen üç kitapta da bunu bariz belli etti. Kitapta tonla karakter onun için harcandı. Prensten tutun kitabın en sevdiğim karakteri olan Karanlıklar Efendisi'ne kadar. 
İlk defa bir seri de en sevdiğim karakteri serinin en kötüsü denilebilecek ama bana göre asla olamayan bir adam. Tutarsız, sümsük, meymenetsiz bir karakterdense kitabın başından sonuna kadar tutarlılığı ve doğrucu davutluğu ile kalbimi çalan Karanlıklar Efendisi'ni okumayı yeğlerdim. Hep kalbimde olacak. Onun kadar üzüldüğüm bir başka karakter olmadı sanırım.

Fantastik sevip, tutarsız, salak, gereksiz, fazla meymenetsiz karakterlere göz yumarım diyenlerdenseniz gözüm kapalı öneririm bu seriyi. Ama şöyle bir şey var ki bittiğinde duvar yumruklamalı bir seansa hazırlamalısınız kendinizi.


Sevgiler.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang