15 Ekim 2018 Pazartesi

KARA KUTU-KİTAP YORUMU




ARKA KAPAK


Bu kara kutu, saklaman, sorunlarını güvenli bir yerde saklı tutman için senin. Yalnızca kilit altında tut ve beni çağır, her zaman yanında olacağım.
 
New York Times çoksatan yazarı Cassia Leo’dan kaderi tekrar yazmak üzerine masalsı bir aşk hikâyesi…
Mikki ve Crush’ın yolları daha önce iki defa kesişmiş olsa da henüz tanışmamışlardır. İlk karşılaşmalarında Mikki’nin hayatı artık geri dönülemez bir şekilde değişir, bir saldırı sırasında gerçekleşen ikinci karşılaşmaları ikisinde de ağır izler bırakır.
 
Saldırıdan üç yıl sonra, geçmişteki anılarından ve ailelerinin beklentilerinden kaçan ikilinin yolları üçüncü kez havalimanında kesişir. İkisinin de karşısındaki kişinin kim olduğuna dair bir fikri yoktur, ta ki parçalar yavaş yavaş yerlerine oturmaya başlayana dek. Kader onlar için sıradan bir aşk hikâyesinden daha fazlasıdır.



YORUM


Kara Kutu'yu tek cümle ile anlat deseniz sanırım kusurlu iki insanın bir o kadar kusurlu hikâyesi derdim.

Konusundan ayrıntılı olarak bahsetmek istemiyorum çünkü bilmeden,tahmin etmeden okumak kitabın büyüsünü daha da artırıp, keyif alma düzeyini de etkiliyor bana göre. Kader, psikolojik sorunlarla mücadele etme ve aşkın iyileştirme gücüne inananlardansız kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum ben.

Kara Kutu duygusal açıdan oldukça yoğun bir kitap. Ama bu yoğunluk olumlu hisler barındırmadı ben de.Yazarın anlatımından mı yoksa kadın karakterin dolu dolu olan hislerinden mi bilmiyorum ama kitabı okurken gerçekten yorulduğumu hissettim ben.

Kitabın içinde bir kitap okuyormuşum hissi kovaladı okuduğum süre boyunca. Bir şeyler eksik ama bir yandan da fazla geldi. Kitabı bitirdiğimde ise uzunca bir süre sonra yeniden okumam gerektiğini hissettim. Bunun içindir ki, net bir şey söyleyemiyorum, öneremiyorum da. Ama kitabı okumanın bir zamanı olduğuna inanıyorum. Uygun mod da uygun bir ruh haliyle okursanız gerçekten beğeneceğinizi düşünüyorum.

4 Ekim 2018 Perşembe

NARSİST - KİTAP YORUMU



ARKA KAPAK

Gün, her zamanki gibi başlamıştı.
Tren koridorunun öbür ucundaki adam beni büyüleyene dek.
Küçük dağları o yaratmış gibi telefonda birine bağırıyordu.
O takım elbiseli, kibirli adam kendini ne sanıyordu, Tanrı mı?
Aslında bir tanrıya benziyordu. O kadar.
Durağı geldiğinde aniden kalkıp gitti. O kadar aniydi ki telefonunu düşürdü.
Telefonunu ben almış olabilirim.
Tüm fotoğraflarını karıştırmış ve birkaç numarayı aramış da olabilirim.
Geri verecek cesareti toplayana kadar gizemli adamın telefonunu günlerce tutmuş olabilirim.
Şehrin öbür ucundaki havalı şirketine kendimi sürüklediğimdeyse beni görmeyi reddetti.
Ben de telefonu küstah pisliğin ofisine bıraktım.
Bu arada telefonunda edepsiz bir fotoğraf bırakmış olabilirim.
Mesaj atmasını beklemiyordum.
Konuşmalarımızın bu kadar ateşli olmasını beklemiyordum.
İkimiz ancak bu kadar zıt olabilirdik.
Fakat zıt kutuplar hakkında ne söylediklerini bilirsiniz.
Yüz yüze geldiğimizde, birbirlerini çekmekten daha fazlasını yaptıklarını keşfettik: Biz, birbirimizde kaybolduk.
Sürüklendiğim macera beni tamamen hazırlıksız yakalamıştı. Bu macera bittiğinde kendimi bulduğum yere hazır olmam da mümkün değildi.
Her güzel şeyin bir sonu vardır, değil mi?
Bizim sonumuzsa tahmin edilemezdi.


YORUM

Narsist hakkında ne söylesem, sanki bir sonraki paragrafta değişecekmiş gibi hissediyorum bu yüzden kısaca hem olumlu hem de olumsuz yönlerinden bahsedeceğim size kitabın.

Öncelikle Vi Keeland'ın aynı tip karakterler etrafında farklı kurgular döndürdüğünü düşünenlerdenim ben. Mükemmel, kaslı, yakışıklı dışarıdan sert görünen ama içi tam bir minnoş olan erkek karakterler ve bu erkekleri dize getiren laf ebesi kadın karakterler etrafında binbir türlü çevrilen kurguları okuyoruz.

Bu durum her ne kadar yazarın klişesi olsa da beğenmeyen okurların aksine bu durumdan deli gibi hoşlanan biriyim ben.😂 Narsist'i okurken ilk 100 sayfa diğer kitaplarının aksine aşırı eğlendim. Bazı yerlerde kitabı bırakıp deli gibi güldüm hatta. Ancak yazarın her şeyi berbat etme huyu yüzünden maalesef geri kalan 200 sayfa kitabı katlanılabilirlik açısından mahvetti. Sonuç olarak Narsist benim için ortalama bir kitap olmaktan öteye gidemedi.

Yazarın diğer kitaplarını merak ediyorum çünkü romantik kurguların, klişe karakterlerin kölesiyim. 😂 Bunun içindir ki sizlere vakit kaybı almayın falan diyemiyorum çünkü tasvip etmediğim durumlar olsa bile aşşşşşşırı eğleniyorsunuz okurken

 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang