9 Aralık 2018 Pazar

Rüya Dağıtan Çocuk - Kitap Yorumu



ARKA KAPAK

Acı bir olayla kesişen iki hayatın, apayrı dünyalara ait iki genç insanın umutsuz aşk hikâyesi… Christmas, İtalya’dan Amerika’ya göçtükten sonra fahişelik yaparak geçinen genç bir kadının gayrimeşru oğludur. Anne oğul, kendi ülkelerindeki toprak sahiplerinin zulmünden kaçtıktan sonra New York’ta çetelerin hüküm sürdüğü yoksul bir göçmen mahallesinde yaşam mücadelesi vermektedir.  Ruth, şehirdeki zengin bir Yahudi ailenin kızıdır. Bir gün korkunç bir şekilde tecavüze uğramış ve ağır yaralanmış halde bulunur. Genç kızı bulup hayatını kurtaran ise Christmas’tan başkası değildir.  Aralarındaki farklılıklar nedeniyle birlikte olmaları imkânsız görünse de Christmas, Ruth’a olan tutkusundan vazgeçmeyecektir. Her türlü tehlikeyi göze almaya hazırdır. Hayat şartları Ruth’u ondan kopardığında ise onu bulmak için elinden geleni yapacaktır.  Acaba Christmas, bir yandan radyonun ve Broadway tiyatrosunun büyülü dünyasında şöhret olma hayalini kovalarken, diğer yandan hâlâ kalbinde taşıdığı Ruth’a kavuşabilecek midir?  Peki Ruth, aldığı büyük yaralara rağmen hayata tutunup genç adamın aşkına karşılık verebilecek midir?  Rüya Dağıtan Çocuk, şiddetin, acımasızlığın ve yoksulluğun içinde yeşeren umudun ve hayallerin öyküsü… “Rüya Dağıtan Çocuk’u okumak çok özel bir yolculuğa çıkmak gibi. Acı ve şiddetin yanı sıra umutla dolu yaşamların öyküsüne tanıklık ediyorsunuz. Luca di Fulvio iyilik ve kötülüğün, dostluk ve ihanetin hikâyesini başarıyla anlatıyor. 




YORUM

"Ruth "Parmaklarımla sadece dokuza kadar sayabilirim," dedi zorla gülerek. Bu gülüşte, bir gece içinde büyümek zorunda bırakılmış küçük bir kızın olanları umursamamaya çalışan gerginliği vardı.


Christmas alçak sesle, "Eğer öğretmenin ben olsaydım..." dedi. "Matematiği senin için değiştirirdim."


Rüya Dağıtan Çocuk'u o kadar uzun sürede okudum ki sanki karakterlerle birleşmiş, onların olduğu ortamda onlarla birlikte yaşamış gibiyim. Ayrıntılı bir yorum yapmak istemiyorum çünkü kitap uzun bir okuma serüvenine sahip olsa da içimden sadece "Güzeldi be, yani güzeldi daha nasıl anlatılabilir ki." demekten başka hiçbir şey gelmiyor.

İyi insanları, kötü insanları, suçluları, fahişeleri, pezevenkleri, suç çetelerini, siyahileri, beyazları herkesi herkesin gözünden anlatıyor Rüya Dağıtan Çocuk. Hepsiyle birleşip bir bütün oluyoruz okurken, sonunda ise içimizdeki pislikleri bir bir temizleyip hayalleri için yaşayan bir adama dönüşüyoruz.

İlk başta yürek burkan bir hikaye ile başlayıp sonra yetmezmiş gibi kalbimizi parçalayıp ardından hiçbir şey olmamış gibi kalbimizi tamir eden ve içinde büyük bir umudu barındıran bu kitap sanırım hatırladıkça beni gülümsetecek. Her şeye rağmen var olmanın bu kadar acı bir yolculuğu olduğunu okumanın beni bu kadar ağlatıp kalbimi kuracağını tahmin etmiyordum ben. Çok sevdim, o kadar sevdim ki uzun bir süre ne anlatacağım ki, kimseye anlatmayayım sadece bana özel olsun deyip durdum. 🙊 Ama sevdiğim bir kitabı sizinle paylaşmazsam da içim hiç rahat etmezdi.


Umarım okuyup sizler de benim kadar seversiniz. 😍

Tut Ki Seni Seviyorum - Kitap Yorumu


ARKA KAPAK

Lisede canlandırmak istediğim rolü biliyordum.
Tüm zorlukların üstesinden gelen kız olacaktım.
 
Herkes bir zamanlar “Amerika’nın En Şişman Genci” olarak bilinen Libby Strout’u tanıdığını sanmaktadır. Ama kimse onun kilolarının ötesine bakmamış, gerçekte nasıl biri olduğunu öğrenmek için uğraşmamıştır. Libby, annesinin ölümünden sonra bir yandan dağılan hayatının parçalarını birleştirmeye, bir yandan da kalbi kırılan babası ve kendi hüznüyle başa çıkmaya çalışır. Ancak artık hazırdır: Liseye, yeni arkadaşlara, aşka ve HAYATIN SUNABİLECEĞİ TÜM FIRSATLARA. 
 
Büyüleyici olacağım. Komik olacağım.
Kimseyle yakınlaşmayacağım.
 
Herkes, bu sözleri mantra belirlemiş Jack Masselin’i de tanıdığını sanmaktadır. Evet, Jack havalıdır ama insanlara istediklerini verme ve ortama ayak uydurma sanatını da mükemmel bir şekilde icra etmektedir. Üstelik kimsenin bilmediği bir sırrı vardır: Yüz körüdür. Kendi kardeşleri bile ona yabancıdır. Eline geçirdiği her malzemeyle yepyeni mühendislik harikaları yaratabilse de kendi beyninin nasıl işlediğiyle ilgili hiçbir fikri yoktur. Bu yüzden havalı görünmeye karar vermiştir.
Her şey Libby’yle tanışınca değişecektir. Acımasız bir eşek şakası yüzünden Libby ile Jack’in başı belaya girince danışmanlık almak ve kamu hizmeti yapmak zorunda kalırlar. İkisi de durumdan hiç memnun değildir ancak şaşırtıcı bir şey gerçekleşir. Birlikte vakit geçirdikçe daha az yalnız hissetmeye başlarlar.
 
Çünkü bazen birisiyle tanıştığınızda dünya değişir…




YORUM


"Hareketlerini biliyorum. Bana bakışını biliyorum.Beni gördüğünü görüyorum ve bana o şekilde bakan bir tek sen varsın. İster yakınında ister uzağında olayım, bunu düşünmek veya yapbozun parçalarını birleştirmek zorunda hissetmiyorum. Sadece sensin. Bildiğim tek şey bu."


Tut Ki Seni Seviyorum, Prosopagnozi yani yüz körü olan bir oğlanın ve "Amerika'nın en şişman genci" diye bilinen kızın kendilerini bulma hikâyesi diye kısaca özetlenebilir bence.

Jennifer Niven'ı ben de herkes gibi Hayatın Kıyısında kitabı ile tanıdım. Hayatın Kıyısında'nın değindiği durumları falan beğenmiştim ama bende büyük etki denilen o hissi bırakmamıştı. Ben de elimde diğer kitabı varken bir kez daha yazara şans vermek istedim ve iyi ki vermişim dedim Tut Ki Seni Seviyorum'u bitirince.

Yazarın kalemini seviyorum ben. Güncel dizilere atıflarını, dünya edebiyatından kitaplara kitabında yer vermesine de bayılıyorum. Bu onu hem özgün hem de hoşlanılabilir kılıyor gözümde. Cümlelerle oynayışı, eğlenceli ve tuhaflık derecesinde yumuşacık kelimelerini okurken bir ara bulutlarda süzüldüm diyebilirim.

Ama bu naif kalemi haricinde kitabın bende bu kadar yer edinmesinin nedeni karakterleri. Libby ve Jack kendilerine has yaratılmış iki karakter. Tanışmaları, kaynaşmaları, birbirlerine olan desteklerini okuması kalbimi patlatacaktı neredeyse 😂 Jack'ın akran zorbalığından kaçarken Libby'nin bu durumla kıyasıya mücadelesi okuması en keyif veren olaylardan biriydi. Tek sıkıntım "beden olumlaması" yaparken yazarın bunu gözümüze gözümüze sokakarak Libby üzerinden devam ettirmesi. Ben bu tür destek konulu kitaplarda olumsuzluğun göze sokarak değil de yavaşça hikâyenin içine yedirilerek verilmesi taraftarıyım. Ama bu durum yine de kitabı delicesine sevmeme engel değil tabi ki.


Bitirdiğimde de kitapla ilgili küçük bir alıntıya denk geldiğimde hissettiğim tek şey beni çok mutlu ettiği olacak Tut Ki Seni Seviyorum'un. Gerçekten mutlu olmak isteyip eğlenceli, naif bir kurgu arıyorsanız bu kitap bence tam aradığınız kitap. 

5 Aralık 2018 Çarşamba

Eleanor Oliphant Gayet İyi - Kitap Yorumu


ARKA KAPAK

Eleanor Oliphant hayatta kalmayı başardı.
Ama yaşamaya nasıl devam edeceğini bilmiyor.

Bu hayatta kalbini açtığın kadar mutlu olursun.

Oldukça basit bir hayatı var Eleanor’un. İşe giderken her gün aynı kıyafeti giyiyor, öğle yemeğinde aynı yemeği yiyor ve her cuma işten dönerken hafta sonu evde içmek için iki şişe votka alıyor. Dışarıdan bakıldığında mutlu bile görünebilir. Dikkatle programlanmış hayatında hiçbir eksik yok. Ama bazen de... sanki koca bir boşluğun içindeymiş gibi.
Eleanor’un etrafına ördüğü duvarlar çocukluğundan beri ilk kez, tatlı acı bir olayla yıkılma şansı buluyor. Şimdi hiç kimsenin garipsemiyor gibi göründüğü bu zor dünyada nasıl yolunu bulacağını öğrenmesi gerek. Ve bunun için de hayatı boyunca görmezden geldiği, zihninin kuytu ve karanlık köşeleriyle yüzleşecek cesareti bulmalı...
Değişim bazen iyi bazen kötü olabilir. Yine de günleri dünyadan soyutlanıp saklanarak geçirmekten iyidir, değil mi?
Eleanor Oliphant Gayet İyi, yalnızlığın yıpratıcı etkisini ve küçük inceliklerin ne büyük değişikliklere yol açtığını anlatan farklı bir hikâye.




YORUM

"Yüzümün sirk ucubelerininkine benzeyen yanıyla, yani yaralı tarafımla yaşamak bile yangında ölmekten daha iyiydi. Yanıp kül olmamıştım. Küçük bir Zümrüdüanka kuşu gibi alevlerin içinden çıkmıştım. Parmaklarımı yara dokusu üzerinde dolaştırıp çizgileri okşadım. Yanmadım anneciğim, diye düşündüm. Alevlerin içinden geçtim ve yaşadım.

Kalbimde de yüzümdekiler kadar büyük, beni çirkinleştiren yara izleri var. Onların orada olduklarını biliyorum. Umarım biraz yaralanmamış dokular kalır; sevginin gelip gidebileceği bir parça. Umarım."

.


Eleanor Oliphant ile tanışın. Her gün işe gidip yiyeceği yemekleri günlere bölen, hafta sonlarını ise bir şişe votka ile geçirerek hayatının tekdüzeliğinden asla sıkılmayıp bunu bir görev gibi yerine getiren, tek amacı hayatının aşkının karşısına en güzel hâliyle çıkarak onu etkilebileyeceğini düşünen kadınla.

Eleanor Oliphant Gayet İyi, Eleanor'un hayatı gibi ilk başta tek düze, ağır bir şekilde ilerliyor. Kitabın yoğun, buruk havası olduğu için de 50 sayfa azıcık sıkılıp bir şeylerin olmasını bekliyorsunuz ancak eliniz bomboş kalıyor çünkü Eleanor Oliphant Gayet İyi bir kurgu kitabından çok kendini bulma hikâyesi. Tatlı-kaçık kahramanımız Eleanor çok yalnız bir karakter. Birilerine sarılmasını bilmiyor. İnsanlar ona güzel bir tepki verince karşılığında ne tepkiler vereceği hakkında hiçbir fikri yok. Bu da kalbimizi kırıyor kitap boyunca işte. Eleanor'un yalnızlığından sıyrılmasını, verdiği tepkileri bazen kahkahalarla bazen de ağlayarak kitap boyunca izliyoruz.

Kalbimi kıran kitapları okuyup bitirince gözümün görmeyeceği bir yere kaldırdığımdan bahsetmiştim sanırım 😂 Eleanor her ne kadar kalbimi kırıp parçalasa da defalarca okuyup asla bıkmayacağım kitaplardan birisi işte. Varın siz düşünün ne kadar çok sevip böyle kalbimin içine sokup kitaba defalarca sarılma isteğimi.

Bazı kitaplar okuyucuyu mutlu eder, bazıları sinirli hissettirir, bazıları hüzünlü. Eleanor Oliphant Gayet İyi bütün duyguları içinde barındıran nadir kitaplardan biriydi benim için. Bir kitabı okurken hem mutlu olup hem de deli gibi ağladığımı hatırlamıyorum ben.

Seni seviyorum Eleanor.
Kaçık oluşunu.
Yalnızlıktan doyasıya hoşlanmanı.
Takipçi bir sapık oluşunu.
Kusurlarınla gurur duymanı.
Ön yargılarınla yaşadığını kabul edip bunu telafi etmek için çabalayışını.
İçimizden biri oluşunu.

Unutulmayacak karakterle arasında en başı çekiyorsun artık.


 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang