22 Haziran 2016 Çarşamba

ÖLÜME FISILDAYAN ADAM - KİTAP YORUMU


ARKA KAPAK

"Yanmış kibrit çöplerini âdeti olduğu gibi mumların altına koyup üzerlerine erimiş mum döktü. 


Sanki yanan kibrit çöpleri bizdik, mum dipleri de mezarımız... Kibrit çöpü mezarlığı, bizim gibi kırık ve kaybedenler için ne güzel bir benzetmeydi... Yana yana yaşa, yanarak öl ve öldükten sonra da yanmaya devam et. Yanmak tüm varoluşunu tanımlıyormuş gibi..."



Geçmişindeki acıların küllerinden doğmuş, zeki bir dolandırıcı...
Arı kovanına giren kelebek.
Yaşamadığı için ölmeyi bile beceremeyen, hayata küskün bir kız...
Sudan korkan balık.
Tanrı'nın birbirlerinde çare bulmaları için bir araya getirdiği iki kişi.
Peki ya, bir gün ömrü olan bir kelebek yarına aşık olursa ne olacak?
(Tanıtım Bülteninden)




YORUM


Biz berbat insanlarız.
Biz şanssız çocuklarız.

Biz Tanrıya inanmayan değil , Tanrı' ya sahip olamayanlarız .

Selamlar 🙌 Sanırım yorum yaparken en zorlanacağım, düşüncelerimi   aktarmakta sıkıntı çekeceğim Ölüme Fısıldayan Adam' ı size aktarırken .
Öyle bir içine kattı ki beni , okurken bazen yamuk saçlı Yosun ,bazen Özgür , bazen de Pınar oldum. Okurken karakterler içimize öyle işledi ki ne olduğumuz, kimi sevdiğimiz , kimden nefret ettiğimiz önemsiz.
Ölüme Fısıldayan Adam'a , kitap olarak , bir bütün olarak baktığımızda mantık hatalarıyla , gerçek dışı bize göre azcik Ütopik olmasıyla tamamen kusurlu bir kitap .
Ya ben şimdi ne yapayım ,ne diyeyim , nasil yorumlayayım , ne vereyim puan olarak diye gece boyunca düşündüm durdum.Kafamı toparlayamadım bir türlü.
Sabah kalkıp kitabın son kısımlarını tekrardan okuyunca , mantıklı yorumlamayı bosverdim. Yazarken tamamen duygularım ele geçirdi beni.

Ölüme Fısıldayan Adam 'ı bize sevdiren kusurları , inanın bana eğer tamamen yanlıştan arınmış bir kitap olsaydı bu kadar yaralamaz , bu kadar acıtmazdı.

Okumaya alışmışız sanırım  pespembe romanları, zaten gerçek dünyadan kaçma sebebimiz kitaplar. Okuduğumuz romanın bizi gerçek dışı hayata bir şekilde kaçırmasına sığınmışız. 
Ölüme Fısıldayan Adam 'ı okuyunca " Dan ! " diye gerçeklerle yüzleşiyoruz.
Bu kitapta esas kız esas oğlan tarafından kurtarılamıyor, evli mutlu çocuklu , pembe panjurlu evlerinde yasamiyorlar.
Tamamen gerçek... Azcık uçuk bize aktardıkları itibari ile tamamen gerçek.
Kusurlarla dolu dünyada kusurlu bir sevgi...
Can yakıyor, yürek dağlıyor, sizi hıçkırıklara boğuyor .
Çok özel bir sevgi... İki berbat insanın kendilerinde cenneti bulmaya çalışmasının hikayesi...
Garip , komik , sakar Yosun 'un her şeye rağmen yaşama tutunmasının hikayesi...
Eksik , paramparça bıraktı beni ya. Her cümlesine , her kelimesine hatta kitaota geçen her harfe hayran kaldım.
Her cümlesinde binbir anlam gizli , derin bir kitap . Bazen bir cümleyi anlamak için dakikalarca tekrar tekrar okumak gerekti. Keza sonunu da öyle ... Ucu açık , umut vadeden , insanın ağzında acı bir tat bırakmasına rağmen birazcik da olsa tatlılık vadeden bir son.
Devam kitabını açıkçası okumak istemiyorum ama eger dayanılmaz bir merak sararsa beni , Özgür gibi , Yazar gibi ben tam bir ÖFA okuyucusu olarak " Yalan söyledim " deyip aklarım kendimi 😂
Sanırım kitabın kendisi gibi kusurlarla dolu , azicik uçuk bir yorum oldu.Umarım ne anlatmak istedigimi sizlere aktarabilmisimdir.

Ölüme Fısıldayan Adam ; biraz gerçek , biraz yalan ,azcik da Ütopik melankolik bir aşk hikayesi .
Aynı zamanda iki berbat insanın kendi doğrularını bulma hikayesi..

Kesinlikle öneririm , mutlaka okuyun.

18 Haziran 2016 Cumartesi

KAN ATEŞİ - KİTAP YORUMU ( FEVER #2 )



ARKA KAPAK 

Dünyanın en çok okunan yazarlarından biri olan KAREN MARIE MONING, New York Times, USA Today ve Publishers Weekly'nin en çok satanlar listelerinde yer alan Ateş Dizisi'nin ikinci romanı
Kan Ateşi ile yeniden okurlarıyla buluşuyor.

Kan görmekten korkar mısınız?
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir ve yeri geldiğinde insanlar gördüklerine de inanmamalıdır...

MacKayla, Jericho Barrons ile beraber yaşamaya başlamıştır. Hem fiziksel olarak, hem de ruhen o kadar çok değişmiştir ki kızının peşine düşen ve onu ararken perişan olan babası bile Mac'i tanıyamaz.

Karanlık, gölgeler, çeteler ve sonu gelmeyen birçok cinayet ile artık her şey daha çok içinden çıkılmaz hale gelir. Güvenlik güçleri her konuda Mac'ten şüphelendikleri için her an onun peşindedirler. Mac'i takip eden sadece polis değildir. Zaten cevapsız sorular da işte tam burada başlar.

Net olan tek şey, Mac'in artık kan görmek istememesidir





YORUM


Selamlar 🙌 Nasılsınız , tatiliniz nasıl gidiyor ? Bol bol kitap okuyabiliyor musunuz ? Valla ben okuyorum 😂😂
Bi maşallahınızı alırım 😌

Bu gün sizlerle Ateş Serisi ' nin 2. kitabı Kan Ateşi yorumuyla geldim. Serinin 2. kitabın da Sidhe Kahini güçlerinin farkında olan Mac , hem Barrons 'un yardımıyla Fae Emanetlerini aramaya devam ediyor hem de daha fazla Karanlık Dünya yaratığıyla karşı karşıya geliyor.
Artık kardeşinin katilini de bildiği için istediği intikama ulaşmak için kafasında  ki soru işaretlerini gidermeye çalışıyor. Ancak Mac ' in peşini bırakmayan talihsizlikler bu kitapta da devam ediyor.


Kan Ateşi ilk kitaptaki gibi heyecanlı başladı , kitabın ortalarına doğru birazcık durgunlaştı sonra yine heyecanı tavan yaptı ve yüreğimizi ağzımızda bırakarak bitti 😳
Seri tamamlanmadan okuyanlara gerçekten acıdım çünkü yazarın kitapların finalini aşırı vurucu yapma gibi bir huyu var. Eliniz yüreğiniz de kitabı kapatıyorsunuz .

Bu kitapta ilk kitapta ki gibi karakterler hakkında kisa bilgi verip geçmiyor yazar. Onları birazcık da olsa tanımamızı istemiş ve onları tasvir ederken ayrıntıya girmiş. Karakter odaklı bir kitaptı bana göre Kan Ateş 'i.  Olaylar az diyalog fazla idi. Olay az dedigime bakmayın ilk kitaba göre az tabiki 😂
Öncelikle Barrons oldukça ketum bir karakter . Bu kitapta azcık da olsa kendini gösterip duygularını yansıtıyor .
Ama adam tam bir sır küpü olduğu için yine ne olduğunu , amacını öğrenemiyoruz maalesef😞
Kan Ateşi 'n de benim zevk alarak okuduğum sahneler hiç kuşkusuz Mac- Barrons sahneleri. Aralarında ki diyaloglar aşırı eğlenceli biz bir nebze de olsa Barrons 'un karizmatikligini , harikalığını , seksiliğini , yakışıklılığını , hissetmemizi sağlıyor.😍
Barrons'un küçücük bir ayrıntısı bizi bu kadar kendine hayran bırakıyorsa , paketin tamamı ne yapar hiç tahmin edemiyorum 😂😂
Belirtmeden geçemeyeceğim, kitabın özellikle son kısımları Barrons'a tekrar tekrar aşık olmama yok açtı.Odun herif , severim seni 😍😍😍😍😍

Kitabın içeriği , konusu her ne kadar harika olsa da bizdeki çeviri berbat halde maalesef. Sansürler , yazım hataları bi dolu.
Bu kadar güzel bir seriye özenilmedigini görünce çok üzülüyorum.Umarım kaliteli bir yayinevine geçer hakları tek dileğim bu .
Sonuc olarak ; Karen Marie Moning serinin devam kitabı olmasına rağmen içerikte ne duraksamış ne de mantıksızlık yapmış ,yine  heyecan ,gizem had safhada 😌

Puanım ; 5/5

11 Haziran 2016 Cumartesi

KARANLIK ATEŞ - KİTAP YORUMU & ALINTILAR ( ATEŞ SERİSİ #1)


ARKA KAPAK

Karanlıktan korkar mısınız? 
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir ve yeri geldiğinde insanlar gördüklerine de inanmamalıdır... 
Güzel, akıllı ve normal biri olmak, görünürdekinin gerçeğini ortaya çıkarmaya yeter mi bilinmez ama MacKayla bu özelliklere sahip bir kadın olarak gerçekler için çaba sarf edecektir. 
Tek amacı, diğer tüm normal insanlar gibi mutlu ve sade bir hayatı varken kardeşinin öldürülmesi ile mantıklı bir açıklama getiremediği tuhaflıklara son vermekti. 
Anne ve babasına olan sadakatini çiğneyerek kardeşinin katilinin peşine düşen Mac, İrlanda'ya gider. Çıktığı yolculuk, onu hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, iyi ile kötünün aynı derecede tehlike yarattığı karanlık bir dünyaya sürükler. Kısa süre içerisinde ise daha da büyük bir meydan okumayla karşı karşıya kalır: Sahip olduğundan haberdar bile olmadığı gücünü insanlık âleminin ötesindeki, tehlikeli Fae âlemini görebilme yeteneği kullanmayı öğrenir ve istenilenden çok daha uzun bir süre hayatta kalmayı başarır. 
Her hareketi, geçmişi olmayan ve Mac'in hayal ettiği gelecekle alay eden bir erkek olan karanlık ve gizemli Jericho tarafından gölgelenir .

YORUM

Selamlar . Haziran ayının 4.kitabı olan , aynı zamanda re- read yapmaya doyamadığım , en en en favori serimin ilk kitabı Karanlık Ateş yorumuyla sizlerleyim.
Çok çok söylüyorum hatta sanırım sizi artık bıktırdım ama Ateş Serisi 'nin yeri bende çok ayrı... İlk iki kitabının baskısı olmadığı için bulamıyoruz ve ben ilk okuduğumda 5 kitaplık seriyi pdf olarak 3 günde bitirmiştim. Sonradan Türkçeye   çevrilmiş iki kitap daha eklendi ve ben bunu seriye yeniden başlamak için işaret olarak algıladım :D 

Serinin ilk kitabı Karanlık Ateş , bir yaz günü MacKayle Lane 'in Dublin' e yüksek lisans için giden kardeşi Alina Lane 'in cinayet haberini almasıyla başlıyor.Alina 'yı öldüren kişi bulunamıyor ve dava kapatılıyor. Ancak kahramanımız Mac'in elinde Alina 'nın öldürülmeden önce ona attığı gizemli ses kayıtları mevcut . Ve bu kayıtlarda gizemli bir kitaptan bahseden Alina , MacKayle Lane 'nin Dubline gitmesine ve kız kardeşinin katilini bulmaya yemin etmesine yol açıyor .
Kitabımız tam olarak basliyorrr :D 





Kitabın konusunu anlatırken fazla ayrıntıya giremiyorum çünkü , kitabımız spoilersız okunacak kitaplardan . Kitap hakkında duyduğunuz tek bir şey bile kitaba karşı heyecanınızı söndürebilir .
Kitabın içinde yaratılan dünya , o dünyanın orijinalliği sizi daha ilk sayfadan içine çekiyor. 
Karen Marie Moning fantastik yazma konusunda sınırları aşmış , orijinalliği bir bütün olarak elinde tutan bir yazar . Zaten okurken bile bunu hissedebiliyorsunuz. Kitabı okurken abartısız söylüyorum sayfaları yiyip yutuyorsunuz :D
Ve kitap bittiğinden bir sonraki kitaba resmen saldırıyorsunuz :D ( Bknz : hunhar :D ) 

Karanlık Ateş de serinin başlangıç kitabı olmasına rağmen hiçbir durgunluk yok. İlk sayfada nasıl heyecan tavan noktasındaysa orta sayfalarda hissedilen heyecanda aynı , son sayfalar da hissedilen de ...
Kitapta giriş geliş ve sonuç kısmı yok , yazar sizi direkt paldır küldür fantastik bir dünyaya çekiyor , gerekli bilgileri verip , kitap boyunca yolumuzu kendimizin bulmasını sağlıyor. Tıpkı karakterine yaptığı gibi.
Kitabımız her ne kadar klişe bir konu olan " intikam " üzerine kurulu olsa da yazar bir süreden sonra okuyucuya " intikamla harmanlanmış fantastik bir macera "  okutturuyor. Bu da diğer benzer türlerinden kitabımızı bir şekilde ayırıyor.

Biliyorsunuz, mutlaka okumuşsunuzdur. Fantastik kitaplarda bahsedilen dünyadan sonra işlenen bir konu daha var.Aşk , sevgi , baş karakterler arasında ilişki ... Siz ne diye adlandırırsanız. " Ateş Serisi " nde işlenen "ikili ilişki " seri boyunca ilmek ilmek işlenmiş. Seri bitene kadar esas adamımızın asıl esas adam olup olmadığını bile bilemiyoruz. 
Karakterler arasında gelişecek olan en başından beri belli olan ilişkiyi yazar seviye seviye , ufak ufak bize okuturak kitaptan daha fazla zevk almamızı sağlıyor.
Mıç mıç , yılışıkca bir ikili ilişki okumuyoruz , karakterlerin arasında gelişen o kıvılcımı hissederek ,tutku dolu bir ilişki okuyoruz. Ki ilk kitapta bu ilişkiye dair hiçbir belirti mevcut değil. Mac , yalanlama evresinde daha : D
Ehh buda Karanlık Ateş 'i diğer türlerinden bir tık daha uzaklaştırıp , orijinalleştiriyor.
Velhasıl Kelam Karanlık Ateş , gerek akıcılığı, gerek yazarın esprili dili , gerekse karakterlerinin orijinalliği nedeniyle fantastik kitap anlayisina yeni bir soluk getiriyor.
Muazzam bir seri başlangıcı..
Okuyun , okutturun ..

Puanım : 5/5


ALINTILAR 

Barrons: Hangisi olmak istiyorsunuz bayan Lane, hayatta kalan mı kurban mı? Dürüst olmam gerekirse, üzerinde çalışmak zorunda kalacağım ham madde ile hayatta kalanlardan olmanızı benim bile sağlayabileceğimden emin değilim. Ancak görünen odur ki bunu denemeye gönüllü olan tek kişi benim.
Mac: Oh, berbat birisin.
.
.
❤ “Malluce’yi havaya fırlattın. Önce paletlere çarpıp devirdi, oradan da 
çatallı kaldırıcıya bindirdi.”
“Güçlüyüm, Bayan Lane. Kaslarıma dokunmak ister misiniz?” Otuz 
iki dişi meydanda gülümsedi ama bunun gerçek bir gülümseme 
olmadığının farkındaydım ve o da farkında olduğumun farkındaydı. 
İki hafta önce olsa, gözümü korkutabilirdi.
.
.
❤ “Tamam, Barrons, zamanı geldi.”
“Bacaklarını tıraş etmene yardım etmeyeceğim,” dedi anında.
“Oh lütfen. Sanki ben buna izin verirdim de... Soru-cevap 
zamanını kastetmiştim.”
“Oh.”
.
.
❤ "Vampirler mi? Iyk. Tadı kaçtı. Onlarla ilgili yeterince şey anlatıldı. Zamanda yolculuk mu? Hah, mağara adamı davranışları gösteren insan azmanı bir dağlıyı her zaman bulabilirsiniz. Kurt adamlar mı? Oh lütfen, bu tam anlamıyla ahmaklıktır. İçindeki köpek tarafından yönetilen bir adamı kim ister? Sanki erkeklerin hepsi öyle değilmiş gibi..."
.
.
❤ "Kafamı yeterince derine gömebilirsem bana bakanı göremediğim gibi o da beni göremezdi. İnsanlar kabul etmemek için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, gerçeklik algıdan ibarettir. Sizi olduğunuz kişi haline getiren, inanmayı seçtiklerinizdir."  
 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang