5 Aralık 2018 Çarşamba

Eleanor Oliphant Gayet İyi - Kitap Yorumu


ARKA KAPAK

Eleanor Oliphant hayatta kalmayı başardı.
Ama yaşamaya nasıl devam edeceğini bilmiyor.

Bu hayatta kalbini açtığın kadar mutlu olursun.

Oldukça basit bir hayatı var Eleanor’un. İşe giderken her gün aynı kıyafeti giyiyor, öğle yemeğinde aynı yemeği yiyor ve her cuma işten dönerken hafta sonu evde içmek için iki şişe votka alıyor. Dışarıdan bakıldığında mutlu bile görünebilir. Dikkatle programlanmış hayatında hiçbir eksik yok. Ama bazen de... sanki koca bir boşluğun içindeymiş gibi.
Eleanor’un etrafına ördüğü duvarlar çocukluğundan beri ilk kez, tatlı acı bir olayla yıkılma şansı buluyor. Şimdi hiç kimsenin garipsemiyor gibi göründüğü bu zor dünyada nasıl yolunu bulacağını öğrenmesi gerek. Ve bunun için de hayatı boyunca görmezden geldiği, zihninin kuytu ve karanlık köşeleriyle yüzleşecek cesareti bulmalı...
Değişim bazen iyi bazen kötü olabilir. Yine de günleri dünyadan soyutlanıp saklanarak geçirmekten iyidir, değil mi?
Eleanor Oliphant Gayet İyi, yalnızlığın yıpratıcı etkisini ve küçük inceliklerin ne büyük değişikliklere yol açtığını anlatan farklı bir hikâye.




YORUM

"Yüzümün sirk ucubelerininkine benzeyen yanıyla, yani yaralı tarafımla yaşamak bile yangında ölmekten daha iyiydi. Yanıp kül olmamıştım. Küçük bir Zümrüdüanka kuşu gibi alevlerin içinden çıkmıştım. Parmaklarımı yara dokusu üzerinde dolaştırıp çizgileri okşadım. Yanmadım anneciğim, diye düşündüm. Alevlerin içinden geçtim ve yaşadım.

Kalbimde de yüzümdekiler kadar büyük, beni çirkinleştiren yara izleri var. Onların orada olduklarını biliyorum. Umarım biraz yaralanmamış dokular kalır; sevginin gelip gidebileceği bir parça. Umarım."

.


Eleanor Oliphant ile tanışın. Her gün işe gidip yiyeceği yemekleri günlere bölen, hafta sonlarını ise bir şişe votka ile geçirerek hayatının tekdüzeliğinden asla sıkılmayıp bunu bir görev gibi yerine getiren, tek amacı hayatının aşkının karşısına en güzel hâliyle çıkarak onu etkilebileyeceğini düşünen kadınla.

Eleanor Oliphant Gayet İyi, Eleanor'un hayatı gibi ilk başta tek düze, ağır bir şekilde ilerliyor. Kitabın yoğun, buruk havası olduğu için de 50 sayfa azıcık sıkılıp bir şeylerin olmasını bekliyorsunuz ancak eliniz bomboş kalıyor çünkü Eleanor Oliphant Gayet İyi bir kurgu kitabından çok kendini bulma hikâyesi. Tatlı-kaçık kahramanımız Eleanor çok yalnız bir karakter. Birilerine sarılmasını bilmiyor. İnsanlar ona güzel bir tepki verince karşılığında ne tepkiler vereceği hakkında hiçbir fikri yok. Bu da kalbimizi kırıyor kitap boyunca işte. Eleanor'un yalnızlığından sıyrılmasını, verdiği tepkileri bazen kahkahalarla bazen de ağlayarak kitap boyunca izliyoruz.

Kalbimi kıran kitapları okuyup bitirince gözümün görmeyeceği bir yere kaldırdığımdan bahsetmiştim sanırım 😂 Eleanor her ne kadar kalbimi kırıp parçalasa da defalarca okuyup asla bıkmayacağım kitaplardan birisi işte. Varın siz düşünün ne kadar çok sevip böyle kalbimin içine sokup kitaba defalarca sarılma isteğimi.

Bazı kitaplar okuyucuyu mutlu eder, bazıları sinirli hissettirir, bazıları hüzünlü. Eleanor Oliphant Gayet İyi bütün duyguları içinde barındıran nadir kitaplardan biriydi benim için. Bir kitabı okurken hem mutlu olup hem de deli gibi ağladığımı hatırlamıyorum ben.

Seni seviyorum Eleanor.
Kaçık oluşunu.
Yalnızlıktan doyasıya hoşlanmanı.
Takipçi bir sapık oluşunu.
Kusurlarınla gurur duymanı.
Ön yargılarınla yaşadığını kabul edip bunu telafi etmek için çabalayışını.
İçimizden biri oluşunu.

Unutulmayacak karakterle arasında en başı çekiyorsun artık.


0 yorum:

Yorum Gönder

 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang