7 Temmuz 2020 Salı

Benim Biricik Hayatım - Kitap Yorumu



ARKA KAPAK

Bu hayatta benim için başka ne var?
 
Rachel Walker’ın tüm hayatı çoktan planlanmıştı. Ne okuyacağına, nerelere gidebileceğine, ne giyeceğine ve hatta nasıl biriyle evleneceğine bile karar verilmişti. Ona dair her şeyin idaresi, ailesinin ve cemaatin sorumluluğundaydı. Fakat özellikle uzak tutulduğu dünyaya dair bitmeyen merakını bastırmakta zorlanıyordu.
 
Babasının sıkı sıkıya uyguladığı kurallarla örülü sırça fanus, cemaatin baskılarından kaçan bir kızın tekrar kasabaya dönmesiyle çatırdamaya başladı. Rachel’ın bir blogda okuduğu isyan çığlığı, içinde hiç bilmediği yaraları tekrar kanatırken hayatının iplerini eline almak için savaşmaktan başka şansı olmadığını anlayacaktı.





YORUM

"Söyle bana, nedir planın, ne yapacaksın, o biricik, vahşi ve kıymetli hayatınla?"

Bütün hayatınızın siz doğmadan önce planlandığını düşünün. Her yaş döneminizde yapacaklarınızın belli olduğunu. Yaşam amacınızın, birisine eş ve anne olarak belirlendiğini. Ve bir gün bu planlanan yaşantınızın, adeta patlamaya hazır bir bombanın uyarı ışığı gibi zihninizde yanıp söndüğünü. İşte Benim Biricik Hayatım böyle başlıyor. Planlanan bir yaşam ve saplantılı bir düşünce tarzının egemen olduğu bir ortamda.

Rachel Walker ve ailesi Calvary Hristiyan Cemaatine mensup, çok çocuklu bir aile. Kahramanımız Rachel, aşırı katı cemaat kurallarıyla büyümüş, kadınların tek amacının sadece eş ve anne olarak tanımlandığı, teknolojinin kısıtlanmış, eğitimin sadece evde verildiği, cemaat dışına itilenlerin ayıplandığı ve bana göre en ağırı cemaat kurallarına uymayanların beyin yıkama kamplarına gönderildiği bir yaşama sahip. Küçüklükten beri bununla yaşadığı için sesini çıkaramıyor çünkü yaşamı bunu gerektiriyor. Başka bir şey görmemiş, yaşamamış.

Ama bir gün sorgulamaya başlıyor. Neden eğitim göremiyorum diyor mesela. Babası okuduğu kitabı sırf kendi dünyalarına ait değil diye yırtınca bu sorgulamalar üst sınıra ulaşıyor ve bir gün kendisini cemaatten, deyim yerindeyse kaçmış bir kadın ile iletişim halinde buluyor. Ve böylece kitabımız başlıyor.

Öncelikle söylemek istiyorum  ben kitaba gerçekten o kadar beklentisiz başladım ki, her şeyin üstün körü geçilip biteceğini düşünüyordum. Yazarın diğer kitabını çok fazla sevmemiştim çünkü. Ama Benim Biricik Hayatım gerçek bir kendini bulma hikâyesi. Cemaatten soğuma aşamaları, Rachel'in daha 17 yaşında o kozadan bir hamlede çıkması ve kendi hayatına, dinine farklı bir bakış açısı ile bakıp araya aracı koymadan inancını yaşamasına bayıldım.  Her sayfada mi gözleri dolar bir insanın benim doldu.

Öyle ki kitabın benim için dönüm noktası olan bir sahnesi var, tetikte bekledim istediğim şeyi vermeyecek diye ama verdi ve kitabı benim için en üst noktaya çıkaran şey buydu. Açık yüreklilikle söylüyorum bu yıl okuduğum, beni en çok etkileyen kitap olabilir. Hafif Unorthodox tadı var ama bence Benim Biricik Hayatım daha güzel.


Özellikle cemaat kavramına farklı bir bakış açısı bakmayan isteyen, kendini bulma hikayelerinin hastası okurlara tavsiyemdir.

1 yorum:

 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang