18 Şubat 2019 Pazartesi

SEVİP SEVMEDİĞİME BİR TÜRLÜ KARAR VEREMEDİĞİM 3 KİTAP - GÖZLERİNİN ARDINDA, GÖLGE VE KEMİK, ÖTEDİYAR

Herkese merhaba, bundan sonra bazı kitap yorumlarımı üçleme şeklinde yapmaya karar verdim. Ayrı ayrı post girmek çok yorucu oluyordu. Hem de böyle kategorize edersem daha hoş olur diye düşündüm. Bu ilk üçlememde sevip sevmediğime bir türlü karar veremediğim kitaplara seçtim. Umarım seçtiğim kitapların yorumlarını arayanlar, arada kalmışların akıllarını daha da karıştıracak bu yazım sizlere yardımcı olur :)




Gözlerinin Ardında, ilk çıktığından itibaren dikkatimi çeken kitaplardan birisiydi. Elime hemen geçsede yorumları bekleyip okumaya karar verdim çünkü iş psikolojik gerilime gelince ben sinirlerim bozulup, kafayı yemeye başlıyorum nedense. 😂

Entrika dolu kitapları severim ama Gözlerinin Ardında çok pis oyunlar içeriyordu. Hatta bir ara hangi karakter iyi hangisi kötü bir türlü çözemedim. Elim kalbimde, tırnaklarımı yiyerek okudum kitabı bitirene kadar. Yazar gizem unsurunu çok güzel kullanmış kitap boyunca ama iş sonuna gelince batırmış diyebilirim. Bana göre aşırı mantıksız, hiçbir sonuca varmayan çok uçuk bir sondu. Gereksizdi. Abartıydı.

Buna rağmen türün kitaplarını okumayan bana keyifle okutturdu diyebiliyorum çünkü okurken gerçekten çok eğlendim.Sayko karakterli, entrika dolu kitapların hayranıyım sanırım.




Gölge Ve Kemik, uzun zamandır okuma listemde olan fakat bir türlü elimin gitmediği kitaplardan biriydi. Geçen aylarda eski baskılarını çok ucuza bulmam dolayısıyla elime geçince serinin ilk kitabını yani Gölge Ve Kemik'i okudum ancak beğendim mi tam emin değilim işte.

Kitabın fantastik dünyası çok farklı. Bir süre uyum sağlamakta zorlandım çünkü yazar evreni tanıtmaktansa konuya girip karakterleri maceradan maceraya savurmayı uygun bulmuş. Ancak ben bunu doğru bulmadım işte. Fantastik serilerin ilk kitaplarında var olan evreni yazarların kurguya yedirerek tanıtması taraftarıyım ben. Böylece hem kurguyu hem de evreni ilk kitabın sonunda öğrenmiş oluyoruz. Ancak dediğim gibi Gölge Ve Kemik de bu yoktu. Küçük ayrıntılara yer verilmese kurgu tam bir muammaydı.

Kitapta bir diğer sıkıntım ise karakterin çelişkili davranışları. Yani tamam ergen karakterlerin mantıksız davranışlarına alışkınız ama bu serideki iki karakterdi afedersiniz ama salaktı yani 
Kitabın benim için en iyi tarafı ise hiç kuşkusuz Karanlıklar Efendisi'ydi.


İçinde minnoş bir kalbi barındırsa da haysiyetsiz bir şerefsiz olan bütün kötü karakterlere bayılıyorum.




Ötediyar renkli fantastik dünyası, bir o kadar ilginç karakterleri ve anlatmak istediği naif hikâyeyle durgun bir anlatıma sahip olsa da keyif aldığım bir kitap oldu benim için.

Ferenorman denilen renklerin bir üstünlük belirtisi olduğu bir ülkede, renk pigmentlerine sahip olamayan Alice'in var olabilme çabasını okuyoruz en başta biz. Ama sonra küçük bir macera yaşamak için karakter ile birlikte gittiğimiz Ötediyar'da daha önemli bir şey fark ediyoruz: kendin olmanın kendini kabul etmenin hayatta en nadide gerçek olduğunu.

Karakterlerin yaşları dolayısıyla azıcık sıkıntı çeksem de kitabın sihirli dünyasını gerçekten çok sevdim. Özgün, kendine has bir fantastik evren, bu türde benim en büyük kriterim zaten.


Her yaştan okuyucunun keyifle okuyacağı ve zevk alacağı bir kitap Ötediyar, bu yüzden benim de okuyun demekten başka çarem kalmıyor. Umarım sizler de okurken çok eğlenir, kendinizi bir noktada kitapta bulabilirsiniz.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang