ARKA KAPAK
ÖNCE HAYATTA KAL, SONRA GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKAR.
Sabah, Kady erkek arkadaşı Ezra’dan ayrılmaktan daha kötüsünün başına gelemeyeceğini düşünüyordu.
Öğlen, gezegeni istila edildi.
2575 yılında uzayın çoğunu hâkimiyeti altında tutan iki megaşirketten ― *******ve *******― biri, Kady ve Ezra’nın gezegenini yok ederek galaksilerarası bir savaş başlatır. Binlerce mülteciyle beraber sığıştıkları gemilerden oluşan ufak filonun peşindeki düşman savaş gemileri ilk başta en büyük sorunları gibi görünse de ortaya daha büyük tehditler çıkacaktır.
Ölümcül bir ******** ortaya çıkmıştır, filonun onları koruması gereken yapay zekâsı düşmanca adımlar atmaktadır, komuta kademesi ciddi sorunlar olduğunu inkâr etmektedir. Kady gerçeği açığa çıkarmak için bir veri hengâmesine dalmışken mültecileri kurtarmakta ona yardım edebilecek tek kişinin Ezra olduğunun farkına varacaktır: Bir daha asla konuşmayacağına yemin ettiği eski
erkek arkadaşı.
BRİFİNG NOTU: E-postalar, şemalar, askeri evraklar, özel mesajlar, tıbbi raporlar, röportajlar ve bunun gibi pek çok hack’lenmiş belge üzerinden anlatılan Illuminae, dengesi bozulan hayatlar, gerçeğin bedeli ve sıradan insanların kahramanlıklarına dair dur durak bilmeyen, aksiyon dolu bir destanın ilk kitabı.
YORUM
"Kapılar dönerek kapanırken, "Hey, Üsteğmenim, dedi.
"Evet, Çavuş?"
" Ezra Mason'ı görürsen, ilk çocuğunun adının James olacağını hatırlat. Ya da Jamette." Göğüs cebine vurdu. "Ve ona endişelenmemesini söyle. Astro-Prenses beni sıcak tutar."
"Astro - Prenses mi?"
"O ne demek istediğimi anlar."
Bazı kitapları bazen tek bir cümleyle bile özetleyebilirsiniz. Bunun nedeni beğenmediğiniz için falan değil, yanlış anlamayın. Sadece o kadar yoğun duygular ile doludursunuz ki bütün kelimeler boğazınızda düğüm düğüm olur. İşte, benim bu sene boğazımı, kalemimi düğüm düğüm eden kitaplardan birisi İlluminae.
Kitap bittiğinden beri ağzımdan "Dehşete düştüm." cümlesinden başka hiçbir şey çıkmadı. Bu iki kelime kitabı adeta özetliyor, bir de üstüne özümsüyor bana göre.
Kitabın klasikleşmiş hiçbir yanı yok. Tamamen orijinal fikirlerle dolu. Elimizde ilkleri tutuyor gibiyiz adeta. Kurgumuz seriye adını veren dosyalardan oluşuyor. Aslında biz geçmiş bir olayın belgelerini, her bir detayı ile elimizde tutuyoruz.
İlluminae, farklı bir evren üzerinde yaşanan felaketi ve o felaketten uzaklaşmak isteyen bir halkın mücadelesini konu alıyor. Distopik öğeler tabi ki var. Ama kitabımız daha çok bilim kurgu ve genç yetişkin türünün birleşimi. Ancak şöyle bir şey var ki yazarlar kitabın ana türlerinin üstüne okuyucu tamamen mahvetmek amacıyla dram, okurun içini sımsıcak eden bir romantizm ekleyerek kitabı okurun gözünde daha da çekici kılıyor.
Dosyanın içindeki belgeleri okurken ilk 150 sayfa alışamıyoruz kitabın diline. Kafamız karışıyor. Terimler beynimizi bulandırıyor. Ve en başta asıl olacak olayı bize çaktırmıyor yazarlar. Bu yüzden en azından benim için bu söylediğim ilk 150 sayfa kafa karıştırıcı olmaktan başka bir şeye yaramıyor. Ama o sayfalardan sonra belgeler çeşitli sırlar, dehşete düşürecek bir olay ile -abartmıyorum okuru bir yandan çığlık attırıp diğer yandan ağlatarak asıl olaya giriş yapıyor.
Kurgunun gidişatı, karakterlerin kitaba renk veren eğlenceli tavırları ve sürekli söylediğim, dehşete düşüren asıl olay birleşince İlluminae benim için tam anlamıyla okuduğum en özgün kitaplardan biri hâline geldi.
Ciddi söylüyorum bu kadar abartılmasının sadece ilginç kapak tasarımı ve ortamda çokça rastlanan "sevmek için sevmek" olayına bağlamıştım. Çünkü biliyorsunuz her abartılan kitap mutlaka olmuş bir kitap olmuyor.
Ama bu kitap hiçbir kusur barındırmadan tamamen özgün fikirler ile donatılmış bana göre. Ne tamamen mekanik, ruh bulundurmadan ana konuya odaklanmış bir bilimkurgu kitabı ne de ergen neslin çalkantılı romantik ilişkilerini barındıran klişe bir gençlik kurgusu. Bu iki türü tam dozunda esprili bie dil ile harmanlayarak vazgeçilmez bir iş çıkarılmış. Üstelik -ufak bir spoiler vereyim- sonunun kafamızda soru işareti bırakmadan bizi mutlu ederek bitmesi de cabası.
Her zaman söylerim bir kitabın karakterleri leş, kurgusu kötü olsa bile benim için hissettirdikleri asıl önemli şeydir. İşte İlluminae hem karakterleri hem kurgusu hem de hissettirdikleri açısından eşsizdi.
Bunu içindir ki türün seveni, sevmeyeni, herkese sırf hissettirdikleri için mutlaka okumalarını öneriyorum.
Devamını ise merakla, heyecanla bekliyorum.
Sevgiler.
Bu kitabı bu aralar o kadar çok görüyorum ki sanırım evrenin bir mesajı bu bana :D Mutlaka okumak istiyorum bende..
YanıtlaSilSürükleyici bi kitap.
YanıtlaSilOkunmasını tavsiye ederim.