15 Nisan 2017 Cumartesi

KUSURSUZ EVCİL - KİTAP YORUMU ( PERFECTED #1)




ARKA KAPAK

“ Kusursuz olmanın bir bedeli vardır...”
        İnsanların genetiklerinin değiştirilip “evcil”
olarak satılmalarına izin veren yasa çıkar çıkmaz,
varlıklı ve güçlü aileler Ella gibi güzel kızları satın
almak için harekete geçmişti.
      
       Doğumundan itibaren zarif, ağırbaşlı ve her
şeyin ötesinde “kusursuz” olmak üzere eğitilen bu “aile dostları” sahiplerinin evlerine lüks bir hayat yaşamaya hazır olarak giriyorlardı.
      
       Ella, bir milletvekilinin küçük kızının arkadaşı olarak geldiği yeni evinde,yakışıklı ve asi Penn ile karşılaşmayı
beklemiyordu. Penn, kusursuz görünümünün altında yatan kızı görebilen tek kişiydi. Ona âşık olmak, Ella’nın bildiği her kuralıçiğnemesi anlamına geliyordu.
   
    “Kusursuz Evcil” insan olmanın anlamına ürperticibir bakış, aşkın göz kamaştırıcı gücünün bizi nasıl özgür
bırakabileceğinin şaşırtıcıbir hikâyesi.





YORUM


"Güçlü adamlar oyuncaklarından kolay sıkılır. Bir evcil sonsuza kadar yeni kalamaz. En güzel şeyler bile, bir süre sonra sıradan gelmeye başlar."




Kusursuz Evcil, modern zamanda geçen bir kölelik hikâyesi. Genetiği değiştirilmiş insanların içinde olan, 12 yaşından itibaren kusursuz olmak için eğitim gören Ella'nın 16 yaşına gelince bir milletvekiline satılıp yeni hayatına alışmasını anlatıyor kitabımız.

Her ne kadar köle olarak görülseler de satılan evcillerin tek amacı güzel görünmek, bir süs bebeği gibi oradan oraya savrulmak. Ancak bunun birçok bedeli de var ki benim kitapta en rahatsız olduğum noktalardan biri bu. Çünkü hiç kimse parasını verdiği, işine yaramayan, sadece öylece duran bir şeyi sevmez. Eh, Kusursuz Evcil'de de bu olay başından itibaren insanın gözüne gözüne sokuluyor. Her ne kadar ortada duran "acımasızlığı " yazar gözler önüne seremese de okuyucu belanın yavaş yavaş geldiğini, Ella'nın saf düşüncelerinden bile çıkarabiliyor.

Kusursuz Evcil, okuyucuya alt yapısı yansıtılmamış bir distopik roman. Kurulan düzeni, nasıl olduğunu, olacağını bir şekilde biliyoruz ancak çıkış noktasını, Evcillerin neden ortaya çıktığını, köklerini hiçbir şekilde okuyamıyoruz. Rahatsız edici bir nedeni, acımasız tarafları var; bunu bir şekilde tahmin ediyoruz ancak ana karakterin evcil olması ve hiçbir bilgiye sahip olmadığını bildiğimiz için kısa kısa ipuçlarından başka hiçbir şeye sahip olamıyoruz.

Bu yüzden de olağan kurgunun gidişatından çok sonunda ortaya çıkışın öyküsünü bekledim ben. Sonu tatmin etmedi açıkçası. Bir şekilde ikinci kitapta sorularımın cevabını bulacağımı umuyorum bakalım.

Sonuç olarak Kusursuz Evcil rahatsız edici konusu, saf aşk hikâyesi ve karakterleri ile ilgimi çeken distopyalardan biri oldu benim için.
Devamını heyecanla bekliyorum.

12 Nisan 2017 Çarşamba

DEMİR KRAL - KİTAP YORUMU ( THE IRON FEY #1 )



ARKA KAPAK

Evde ve okulda çevresine uyum sağlayamayan Meghan on altıncı yaş gününde hayatında bir terslik olduğunu hisseder. Karanlık bir yabancı onu izlemeye ve muzip dostu aşırı korumacı davranmaya başlamıştır. Ancak gerçek, bütün tahminlerin ötesindedir; genç kız, efsanevi bir peri kralının kızı ve ölümcül bir savaşın en önemli piyonudur.

Bu gerçekle yüzleşen Meghan, kardeşini perilerden kurtarmak, hiçbir perinin yüzleşemeyeceği gizemli bir canavarı durdurmak ve doğuştan hakkı olan güçleri yönetmek için ne kadar ileri gidebileceğine kendi bile şaşıracaktır. Bu macerada ona tuhaf bir ekip eşlik edecektir: en yakın dostu, fazlasıyla ilgili ve şakacı Puck; sürekli ortadan kaybolan kedi Grimalkin… Ve yasak aşkın vücut bulmuş hali, soğuk kalpli Prens Ash. 

"Demir Kral, fazladan romantizmle birlikte Alice Harikalar Diyarında, Narnia Günlükleri ve Yüzüklerin Efendisi 'nin sihrini, hayal gücünü ve macerasını yaşatıyor."
-Justine-

"Demir Kral 'ı mutlaka okumalısınız."
-Gena Showalter-




YORUM


“Sanırım bizi yalnızca itibarımı feda ederek kurtarabilirim. Sevgi için nelere katlanmak zorundayım. Kader tanrıçaları çektiğim işkenceye gülüyor olmalılar."




Demir Kral, benim için karakter açısından oldukça zayıf ama kurgu açısından oldukça kaliteli bulduğum seri başlangıç kitaplarından birisi oldu.

Kitabımız 16 yaşına giren Meghan Chase'ın yaş gününde hayatında bir terslik olduğunu hissetmesi ve garip yaratıklar görmesi ile başlıyor. Gördüğü bu garip yaratıklar küçük kardeşini kaçırınca gerçeklerle yüzleşen Meghan, efsanevi bir peri kralının kızı ve ölümcül bir savaşta piyonlardan biri olduğunu öğreniyor. Kardeşini kurtarmak, gizemli canavarları durdurmak zorunda olan Meghan, kendini peri diyarında, gizemli bir prens ve en yakın arkadaşı Puck ile maceranın ortasında buluyor. 


Kitap başta da dediğim gibi karakter açısından oldukça zayıf ama serinin ilk kitabı olduğu için ana karakterin de yaşı itibariyle davranış şekillerini ben bir şekilde göz ardı ettim. Çünkü bana göre oldukça orijinal bir kurguya sahip.

Hiçbir şekilde tahmin edilemez, heyecanın bir an bile durulmadığı, adını daha önce duymadığımız fantastik öğelerle bezeli eğlenceli diliyle kolayca okunan bir kitap Demir Kral. Bir de üstüne azıcık ucundan imkânsız bir aşk ve eğlenceli en yakın arkadaş faktörü de eklenince tadından yenmiyor açıkçası.

Uzun süredir bir kitabı okurken bu kadar eğlendiğimi, heyecanlandığımı hissetmemiştim. Yazarın espri kalitesi, en sevdiğim karakter olan Puck ile birleşince kahkahalara boğan diyaloglar, eğlenceli bir fantastik kurgu ortaya çıkmış.
Özellikle sonunun okuru çıldırtacak bir heyecanla bitirilmesi beni oldukça tatmin etti. Bu ay serinin diğer kitaplarını da okuyacağım muhtemelen. Eğer siz de yaş faktörünü ve ana karakterin gıcıklığını göz ardı edilen, kurgunun heyecanına, eğlenceli diline kendinizi bir şekilde kaptırabileceklerdenseniz Demir Periler serisinin ilk kitabı Demir Kralı sizlere öneririm.

YILDIZ GEMİSİ - KİTAP YORUMU (Starflight #1)



ARKA KAPAK

YILDIZLARA YOLCULUK ARTIK ÇOK KOLAY. 

Ama Solara için değil. On sekiz yaşındaki Solara Brooks kimsenin, tırnaklarının arasındaki makine yağını ya da parmaklarındaki mahkûmiyet dövmelerini önemsemeyeceği dış diyara giderek hayatında yeni bir sayfa açmak istemektedir. Ama Dünya dışı seyahat onun gibi kimsesiz bir kız için hiç de ucuz değildir. 

Seyahat boyunca vereceği hizmetlere karşılık bir bilet bulmaya çalışan Solara’nın şansına hizmetlerinden faydalanmak isteyen tek kişi ona okul hayatını zehir etmiş olan şımarık, zengin çocuğu Doran Spaulding’dir. Beş aylık yolculuk boyunca bütün ayak işlerini yapması karşılığında bilet ücretini karşılamayı kabul eden Doran ona daha ilk dakikadan itibaren köle muamelesi yapmaya başlar. Ama çok geçmeden işler tersine dönecek ve bu kez Doran kendini Solara’nın hizmetkârı olarak Banshee adındaki tuhaf bir uzay gemisinde, geminin kendisi kadar tuhaf olan mürettebatı ile birlikte yolculuk yaparken bulacaktır.





Doran parmaklarını Solara'nın beline dolayıp durunca Solara ona karanlıkta meraklı gözlerle baktı. 

 " Yeniden türbülansa girersek diye ,  " açıkladı Doran.

 " Düşersem beni tutabileceğini mi zannediyorsun  ?  " 

 " Belki . Ya da en azından düşüşünü yavaşlatırım. " 

KİTAP YORUMU

  • Yıldız Gemisi , Melissa Landers'tan okuduğum ilk kitap. Yazarın bir diğer serisinin ilk kitabını okumayı denemiştim ancak karakterleri bana hitap etmediği için yarım bırakmak zorunda kalmıştım. 


  • Bu yüzden de Yıldız Gemisi 'ne açıkça söylüyorum , büyük bir önyargı ile başladım. Yazarın kadın karakterleri gıcık yazma gibi bir özelliği olduğunu varsayıyordum çünkü .

    Ama Yıldız Gemisi hem içeriği hem de karakterleri ile gerçekten sımsıcak, harika bir romandı.

    Kitabımız küçük bir suç işleyip , ellerine dövmeler işlenen Solara'nın dış dünyaya "gezegenler arası seyahat" etmek için Gemi İstasyonu 'nda yolculuk edebileceği Uzay Gemisi araması ile başlıyor. Ancak hiçbir görevli ellerindeki dövmeler yüzünden onu almak istemeyip , ortada kalınca çareyi , okul hayatını zehir edip, onunla sürekli rekabet halinde olan şımarık , zengin çocuğu Doran Spoulding 'ın kişisel hizmetlisi olarak gemiye girmekte buluyor.Seyahat boyunca köle yerine kullanılan Sorana , hiç beklenmedik bir anda ipleri eline alınca , hem kendisi hem de Doran için heyecan verici bir başka yolculukla kitabımız devam ediyor.

    Yıldız Gemisi 'ni bu kadar çok sevmemde ki başlıca sebep , karakterlerin okuyucuya oldukça samimi yansıtılıp , içimizden birileri gibi aktarılmasıydı.
    Yazar okuyucuya mükemelleştirilmiş bir karakter sunmuyor. Her karakterin belli bir kusuru belli bir hatası var , ehh bu da samimiyeti had safhaya ulaştırıp , okuyucuya sevilesi bir sıcaklık sunuyor.

    Kurgunun gideceği yönü başından itibaren tahmin yürütme ihtiyacıyla okumadım . Gerçi yürütsem bile hiçbirinin tutmayacağını biliyordum. Karakterlerin içindeki maceraperest ruh , kurguyu sürekli farklı yönlere çekti . 

  • Ancak puan kırmama da yol açtı bu kurgu. Yazar hikayenin geçtiği dünya ile ilgili hiçbir bilgi vermedi okuyucuya. Kitap boyunca araya serpiştirilmiş Bilgi kırıntıları ile ilerledik. Sonuç olarak bu yüzden kafamda bir çok soru işareti oluştu .. Solara; başından sonuna kadar okumaktan zevk aldığım bir karakter oldu benim için . Başına ne gelirse gelsin , dimdik durabilen , cesareti kırılmayan güçlü bir kadın. Doran'a haddini bildirmesi , aralarında yavaş yavaş filizlenen ilişki kitaba renk veren nedenlerden biriydi.

    Yıldız Gemisi 'nın sevdiğim bir diğer yönü ise hiçbir yan karakterinin harcanmamasıydı. Kitabın ana karakterleri dışında mürettebatın bambaşka hikayeleri var ki kitapta hepsine teker teker değiniyoruz. Bir şekilde kurgu bu hikayeler ile ilginç bir şekilde birleşiyor.Hikayelerin çeşitliliği , aile sıcaklığını ve samimiyetini hissettirmesi gerçekten harikaydı.

    Samimi , sevimli , yeri geldiğinde sizleri kahkahaya boğan sımsıcak bir kitap okumak isterseniz Yıldız Gemisi önerilerim arasında . Merakla devam kitabını bekliyorum
    .

 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang