9 Haziran 2020 Salı

YOU DESERVE EACH OTHER ( HER AY BİR İNGİLİZCE KİTAP #1)



ARKA KAPAK

Naomi Westfield has the perfect fiancé: Nicholas Rose holds doors open for her, remembers her restaurant orders, and comes from the kind of upstanding society family any bride would love to be a part of. They never fight. They're preparing for their lavish wedding that's three months away. And she is miserably and utterly sick of him.

Naomi wants out, but there's a catch: whoever ends the engagement will have to foot the nonrefundable wedding bill. When Naomi discovers that Nicholas, too, has been feigning contentment, the two of them go head-to-head in a battle of pranks, sabotage, and all-out emotional warfare.

But with the countdown looming to the wedding that may or may not come to pass, Naomi finds her resolve slipping. Because now that they have nothing to lose, they're finally being themselves--and having fun with the last person they expect: each other.

When your nemesis also happens to be your fiancé, happily ever after becomes a lot more complicated in this wickedly funny, lovers-to-enemies-to-lovers romantic comedy debut.





YORUM

“You two are assholes!” she calls back. “You deserve each other.”

I send her a thumbs-up. “Thanks!”


You Deserve Each Other, kendini bulma, duyguları anlama ve olan bir ilişkiye sahip çıkma öyküsü.

Böyle basit bir anlatım ile kitabı özetlesemde içerik hiç öyle değil. İlk önce basit sonra olabildiğince karışık ve sonra çok tatlı bir romantik hikayeye dönüşüyor kitap.

Naomi ve Nicholas mükemmel bir çift. Sonunda mutlu sona kavuşacakları kusursuz bir düğün peşindeler. Mükemmel bir ilişkileri, kavgasız birliktelikleri ve birbirlerine karşı dibine kadar anlayışlı oldukları bir evrende yaşıyorlar. Ancak hiçbir şey göründüğü gibi değil. Naomi, duygusal bir boşlukta. Her şeyin mükemmel olması aslında o kadarda abartılacak kadar güzel bir şey değil onun için.

Nişanlısı Nicholas tam bir ana çocuğu. Düzenli olarak annesini ziyaret eden, sabah erken kalkıp onca yolu aşıp ailesinin evinin önünde ki karları küreyen ve her özel günler de mutlaka annesine hediyeler alan bir adam. Bu çok muhteşem değil mi? Ancak Naomi için değil. Çünkü Nicholas, annesi için yaptığı tüm bu tatlı hareketleri Naomi için yapmaya uğraşmıyor bile. Onun içindir ki ana karakterimiz Naomi  bir yandan onun ailesi ile bir yandan da kendi içsel çatışmaları ve yakında kapanacak iş yerinin üzüntüsü ile uğraşıyor. 

İçten içe kurumuş bir ilişki okuyoruz bir You Deserve Each Other'ın en başında. Karakterler ilişkilerinde, kendi hayatlarında birbirlerine zerre dürüst değil. Bir yerden sonra bu ilişkinin kurtarılma imkanı yok bile diyorsunuz. Ben dedim çünkü birbirlerine karşı o kadar acımasızlaştılar ki toparlanması zor bir evreye girdiler. Düğün bu kadar yaklaşmışken hem de.

Kitabı ben de toparlayan kitabın ikinci yarısı. Erkek karakterimiz ondan hiç beklenmeyecek bir hareket yapıp dağ başında bir ev alıyor. Bir kaç gün içinde oraya taşıyorlar tabi ki. Ama birbirlerinden nefret ediyorlar, o kadar çok nefret ediyorlar ki bu nefret kitabın dışına çıkıp sizi sarmalıyor sanki. Buna rağmen bir takım sebepler dolayısıyla aynı evde yaşamaya başlıyorlar. Yine. 

Sonra şakalaşma evresi başlıyor, kitabın en sevdiğim sayfaları kesinlikle bu. Birbirlerini kabul edilemez eşek şakaları yapmaya başlıyorlar. Verdikleri tepkiler, çocukça harekeleri o kadar komik ki bir yerde gülmekten yerlere yatmış olabilirim.

İşte son yarı da işler garip bir hâle bürünüyor. Aslında birbirlerini hiç tanımadıklarını anlıyorlar. Bir dağ evinde yaşamak onlar için kurtarıcı gibi bir şey oldu çünkü. Kitapta akıllara zarar bir kaynana terörü olduğu için, Nicholas'ın aslında tüm bu düğün telaşından annesinin baskısından bıktığı için bu evi yeri seçtiğini anlıyoruz.

Tek bakış açısından baktığımız için Nicholas ilk başta bana çok bencil gelmişti. Ama sonradan Naomi'nin de bencil olduğunu anladık. Çünkü onun bakış açısından okuyorduk ve bir şeyleri kendince çarpıtarak anlatıyordu sanki.

Kitap dibine kadar eğlence sunmuyor, ama okurken normal bir ilişki içerinde aslında basit olayların ne kadar önemli olduğunu okuyoruz. Ben nefret hikayeleri okumayı severim ama bu kitap nefreti ve sevgiyi ortak bir birleşen içerisine alıp çok güzel uyarlamıştı. Çok sevdim ve gerçekten çok eğlendim ben okurken.


Tek sıkıntım dilinin zorluğu. Normalden ingilizce kitap okurken bu kadar zorlanmazdım ama bu kitapta çok zorlandım. Bilmediğim bir çok kelime vardı ve kitaptan  vazgeçme eşiğine bile geldim diyebilirim.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Hunharca Okuyan Kız Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang